
1 Eyl 2024
İdil Varlık yazdı.
Yazının Editörü: Edanur Şekercioğlu
17 maddelik “160 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 23 Haziran Salı TBMM’de kabul edildi. 2 Ağustos Cuma günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Nedir?
Bu uygulama, sokak köpeklerinin sayısının azaltılmasını ve kontrol altına alınmasını hedefliyor. Kanun, mecliste ve halk arasında çok fazla tartışma yarattı. Sebebi ise “Güçten düşmüş hayvanların korunması” ibaresinin “hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları” şeklinde değiştirilmesi. Bulaşıcı hastalığı olan, tedavi edilemeyen hayvanların uyutulması kararı da aynı şekilde çok fazla tepkiye neden oldu. Elbette bu sorun ve kanun aniden ortaya çıkmadı, tarihsel süreç içerisinde de görüldü.
Tarihi arka planda sokak hayvanları meselesi:
Osmanlı Hükûmeti, Avrupa’nın köpeksiz sokak görünümünü uygulamaya giriştiği senelerde 2.Mahmud, şehirdeki bütün köpeklerin Sivriada’ya gönderilmesini emreder ve adaya bırakılan köpeklerin tamamı açlıktan veya birbirlerini yiyerek ölür. 2012 yılında, ölen köpekleri anmak amacıyla Sivriada’ya bir anıt dikilmiştir ve bu olay tarihe Hayırsızada Sürgünü olarak geçmiştir. Sürgün çare olmayınca bu kez belediye ekipleri sokaklarda hayvanları toplu halde itlafa girişmiştir. O tarihlerde kalabalık köpek grupları, şehri sarmış bir halde olduğundan önlemler hızlı ve acımasızca alınmıştır. Sokak hayvanlarını öldürmek için her dönem farklı yöntemler kullanıldı. En popüler yöntem; en acı verici olan zehirlemekti.
Kuduz hastalığı daima büyük bir meseleydi, Osmanlı zamanında da Cumhuriyet zamanında da önemli bir gündem maddesiydi. Hatta bir dönem Kuduz vakaları ayyuka çıkınca Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki dönemin hükümeti köpeklerin itlafına dair mecburi bir karar almışlardı.
Daha Modern Zamanlara geldiğimizde ise Hayvanları Koruma Derneği kuduzu önlemek için yaklaşık 2 bin kedi ve köpeğin Bursa Belediyesi’nce diri diri yakılmasını “barbarlık” olarak nitelendirdi. Çok kolay ve çok insancıl yöntemlerle kuduz tehlikesinin önlenebileceği halde, hayvanların katledilmesi yoluna gidildiğinden bahsedildi.
Sokak hayvanları problemi geçmişimizden gelen ve bugün de önemli bir konum işgal eden bir meseledir. Meseleye çok boyutlu bakmak gerekir. İnsanların, bu mesele sebebiyle ölümleri oldukça acı ve çağ dışıdır. Bu problem reddedilemez ancak insan canını korurken hayvanları da olabildiğince düşünmek ve buna göre önlemler almak gerekmektedir. Dilerim ki daha çözüm odaklı, ahlaki ilkeleri göz önüne alarak planlamalar yapılır ve bu mesele nihayete erer.
[Kapaktaki görsel: https://ceviiz.com/yasam/hayirsiz-ada-katliami/]